Tarımsal Hizmet Eksenli Yeni Belediyecilik Anlayışında Uluslararası Tarım Şehirleri Birliğinin Rolü.

Haber Tarihi: 31.01.2022
AgriCities Uluslararası Tarım

Agricities; Cumhurbaşkanlığının muhaceresinde kurulmuş bir yerel yönetim birliğidir. Uluslararası kimliği itibariyle Türkiye’nin yerel yönetim çerçevesinde Türkiye’nin en büyük ve en hızlı büyüyen yerel yönetim bildiğidir. Bu anlamda devlet teşkilatı içerisinde birlik başkanlığı olarak, sayın Büyükşehir Belediye Başkanımız Uğur İbrahim ALTAY yürütmektedir. 2019 yılında 13 büyükşehir belediyesinin ortak kararı ile kurulmuş bir birlik çalışmasıdır. Biz çalışma arkadaşlarımızla birlikte sayın başkanımızın talimatları doğrultusunda teşkilatlanmamızı tamamladıktan sonra üye sayımızı artıracak çalışmalar gerçekleştirdik. Bu çalışmalar neticesinde altı aylık bir çalışma ardından belediyemizin çok büyük bir teveccühü ile karşılaştık. Şuanda 150 aşan bir üye sayısına ulaşmış bulunmaktayız.

Yıllardır çalışan birliklerin, hem ulusal hem uluslararası bazda birliklerin sayısını göz önüne aldığımızda çok kısa zamanda ulaştığımız bu dönem aslında, bir bakıma birliğin ana karakterini oluşturan şehirciliğin ve ekolojik dengenin artık yerel yönetimlerle ne kadar öneme sahip olduğu göstermesi bakımından son derce önemli olduğunu bize işaret etmiştir.

Aynı zamanda bu önemli açığın. Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından tespiti ile diğer belediyelerin bu taşın altına elini koyması ile birlik vücut bulmuştur. Biz birlik olarak herhangi bir birlikle yarış halinde değiliz. Türkiye’de ki ve dünyada bütün yerel yönetim birlikleri bizim refikimizdir. Bizim dirsek teması olduğumuz önemli organizasyonlardır.

Biz açıkçası kendimizle yarışıyoruz. Önümüzdeki yerel yönetim sürecinde kona virüs süreci ve iklim değişikliği bize şunu gösterdi; Tarım belediyecilik için çok önemli bir alandır.

Belediyecilikte mali disiplin çok önemli. Bunu sağlana temel enstrümanlardan biri de imar düzenlemesidir. Biz bugüne kadar tüm dünya genelinde ekonomik yerel yönetim kazancı olarak bir arsanın imar değişikliğine uğratılarak yüz katına çıkartılması o arsanı, arazinin değerini belki bin kat artırır. Bundan yerel yönetimlerde istifade eder. Ama artık belediyecilik o noktaya geldi ki bir araziye yüz kat vermek yerine tek kat dahi vermeksizin orayı tarım arazisine çevirerek insanların güvenli gıdaya ulaşabilmesi için o araziyi kullanabilmesi sağlamak artık önemli bir yerel yönetim başarısı olmuştur. Bu çok önemli devrimdir. Yerel yönetimlerde dikey yapılaşma yerine yatay mimariyi başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere belediye başkanlarımızın da bu yönde imar düzenlemelerini yapmaktadır. Ve bu uzaklaşma Türkiye’de çok yaygınlaşmaya başlamıştır. Artık ayakları toprağa basan, artık çocuklarımızın yeşili daha çok gördüğü, yeşille, ağaçla, bitki örtüsü ile hayvanlara daha iyi iletişim kurduğu, yeri geldiğinde ata bindiği, yeri geldiğinde koyunun kürküne dokunabildiği, yeri geldiğinde köpekler ile bahçe içerisinde diyalog halinde oyun oynayabildiği bir yapı taşını şehircilik hayatında hareket geçirmek bizim yeni yerel yönetim modelimizdir.

Artık belediyelerimiz bir arazide imar değişikliğine sebebiyet vererek yüz kata çıkaracak, burada imar değişikliğiyle birlikte ekonomik kazanç elde etmekten ziyade o alanı tarımsal hizmetlerde kullanmak, şehrin ve ülkenin ekonomisine sürdürülebilir kalkınma temin edici bir argüman araç olarak kullanmaya başlaması söz konusu.

İşte biz Tarım Şehirleri Birliği olarak bu temel hedef üzerinde bir mantalite değişikliğini tüm belediye başkanlarımızla paylaşmak üzere hareket ediyoruz. Temel hareket noktamız budur.

Biz belediyelerimizin artık, çocuklarımıza, gençlerimize, yetişkinlerimize ihtiyarlarımıza daha yeşil daha müreffeh daha huzur dolu bir şehir sunabilmesi için argümanlar sunuyoruz.

Bu argümanların en temel hususu ağaç sevgisi, doğa sevgisi, toprak sevgisi, ve tarım, su, temiz hava, temiz toprak mantalitesini ve iklim içinde temiz insanlar anlayışı.

Öncelikle sadece Türkiye’de değil dünya çapında uluslararası anlamda yerel yönetimlerle iş birliği içerisinde bir kapı olarak bu işi sağlamak istiyoruz.